top of page

Oyun Terapisi Ekolleri

Psikoterapi süreçlerinde tanı ve tedavi gerektiren ve hekim yönlendirmesi gerektiren durumlar haricinde; danışanların kendilerine yakın hissettikleri ekolleri seçmeleri, terapi sürecindeyken de içinde oldukları çalışma yönteminin nasıl işlediğini bilmeleri, danışan - terapist ilişkisini güçlendirir. Danışanların süreçteki öz farkındalığını da artırabilir.



Soldan sağa; Virginia Axline, Anna Freud, Garry Landreth


Çocuklar söz konusu olduğunda, seçim yapan kişi, en azından en başta çocuğun kendisi değildir. Çocuk ruh sağlığı söz konusu olduğunda psikiyatri hekimi başta olmak üzere, uygun tedavi veya destekleyici, önleyici müdahaleler, uzmanların yönlendirmesi ile ilerler. Yaşanan problemlerin niteliği, başvuran ailenin zamanı, beklentisi, çocuğun yaşı gibi birçok etkeni dikkate alan ruh sağlığı uzmanının yönlendirmesi ile çocuklar farklı alanlarda çalışan terapistleri ile buluşurlar. Ekol seçimi de çoğunlukla yönlendirme ile gerçekleşir. Her sorun alanına her ekol uygun değildir. Uzmanların yönlendirmesi, bu nedenle öncelikli ve elzem olandır.


Ailelerin bilgilenip seçim yapabileceği yer ise şu noktada başlar: Hem yetişkin hem çocuk ruh sağlığında, aynı soruna farklı ekollerin farklı şekillerde bakması ve farklı psikoterapi yaklaşımlarını kullanması söz konusudur. Bu farklı yaklaşımların hepsi, çocukların yarasına merhem olmaktadır, bilimsel çalışmalarla desteklenmektedir, aileler bu farklı çalışmalardan yararlanmaya devam etmektedirler. Ülkemizde de yaygın olarak kullanılan oyun terapileri iki ana kategoride incelenebilir:


  1. Yönlendirmeli / Yapılandırılmış Oyun Terapileri

  2. Yönlendirmesiz / Yapılandırılmamış Oyun Terapileri


Terapist ustalaştıkça, yapılandırılmış - yapılandırılmamış oyun terapileri, ikili bir ayrımdan ziyade bir spektruma (yelpazeye) dönüşecektir. Terapist zaman zaman çocuğun yönlendirdiği seanslarda yönlendirici müdahaleler kullanıp, yapılandırılmış yöntemler de kullanılabilir. Fakat hangi tarafın ağır bastığı, esas olduğu, ekolün felsefesi değişmez.


 

YÖNLENDİRMELİ / YAPILANDIRILMIŞ ÇOCUK TERAPİLERİ

Yönlendirmeli yöntemlerin ağır bastığı çocuk terapilerinde ülkemizde en çok kullanılanlar;

Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi

EMDR

Sanat Terapileridir.


Buna ek olarak Şema Terapi, Çözüm Odaklı Terapi, Öyküsel Terapi, Gestalt Terapi de yönlendirmeli oyun terapileridir.


Yönlendirmeli oyun terapilerinde sorun alanlarına yönelik oyuncaklar, önceden hazırlanmış senaryolu oyunlar, terapi materyalleri (sanat, kutu oyunu) kullanılır. Çocuklar, bu oyunlar sırasında kendini açar, ifade eder, terapistin desteğini ve çözümlerini içselleştirir. Sadece sorunlar değil kaynaklar, yani kendini keşfetme, güçlendirme de çalışılır. Örneğin, sanat terapisinde dışavurum kullanılır, bu model sorun yönelimli değildir.


Yönlendirilmiş çalışmalarda terapist soru sorar, açıklamalar yapar, öneriler verir, oyun içinde örneklendirmeler ve çözümler gösterebilir. Özellikle bilişsel davranışçı ekolde terapist öğretici rolündedir.


Yönlendirmeli terapilere drama, canlandırma, kağıt kalemle çalışma, konuşma, imgeleme gibi teknikler de dahil olabilir.


Çocuklarla çalışma, her zaman daha esnek ve yaratıcı olduğundan, terapist ustalaştıkça çocuğa verilen alanla terapistin yönlendirmesi, iç içe geçecektir. Her zaman terapist çocuğun hızında olacaktır. Yapılandırılmış bir terapi de olsa terapist, çocukla birlikte bir dansı sürdürür.


Yapılandırılmış oyunların yer aldığı Theraplay de yönlendirmeli bir aile oyun terapisidir, fakat soruna yönelik değil ilişkiye ve bağ kurmaya yöneliktir, diğer yönlendirmeli tekniklerden hedefi itibariyle ayrışmaktadır.


YÖNLENDİRMESİZ / YAPILANDIRILMAMIŞ ÇOCUK VE OYUN TERAPİLERİ

Yönlendirmesiz terapiler oyunun ana araç olduğu terapilerdir.


Ülkemizde yönlendirmesiz / yapılandırılmamış oyun terapilerinde en çok kullanılan ekoller;


Çocuk Merkezli Oyun Terapisi

Deneyimsel Oyun Terapisi

Psikanalitik Oyun Terapisi

Psikodinamik Oyun Terapisidir.


Bu ekollerin tümünde çocuk, odada istediği şekilde oynamaya davet edilir. Terapi odasının zamanında girip çıkmak, zarar vermemek gibi kuralları ve sınırları vardır. Bu sınırlar içerisinde çocuk, istediğini oynamakta özgürdür. Terapist, çocuğu takip eder, çocuğun hızında ilerler. Terapist, çocuğun getirmediği konuyu terapiye getirmez, çocuğa eğitim vermez.


Usta bir terapist, zaman zaman çocuğun travma aktaran oyunlarına çözümler getirebilir, çocuğun içindeki gücü pekiştirebilir, fakat terapinin genel prensibi olan alanı çocuğa bırakma konusu değişmeyecektir.


Bu ekollerden en yönlendirmesiz olanı "Çocuk Merkezli Oyun Terapisi"dir.


Çocuk Merkezli Oyun Terapisi, çocuğun kendi çözüm yollarını kendi bulacağı, çocuğun iyileşmesini güvenli, kabul eden, yargılamayan ve alan açan ortamda gerçekleştireceği ilkelesini temel alınr. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinde, terapist analiz etmez, yorumlama yapmaz. Çocuğu yansıtır, doğrudan müdahalede bulunmaz.


Çocuk Merkezli Oyun Terapisi'nde terapist çok aktif değildir, dinleyen ve eşlik eden konumundadır, çocuğa bir alan tutar, bu alanı tutmak, çocuğun tüm duygularını ve tüm anlattıklarını kabul ederek taşımak ve ona geri yansıtmak için detaylı bir eğitim süreci gereklidir.


Deneyimsel Oyun Terapisi'nde, çocuğun deneyimleri ve duygularını, terapistin aktif katılımı ile oyun odasında yeniden canlandırmak ve işlemek söz konusudur. Deneyimsel Oyun Terapisi'nde, çocuk oyunları başlatan, sürdüren ve oyuna liderlik edendir. Çocuk Merkezli Oyun Terapisi ile çocuğun kendi iyileşme kapasitesine güvenen hümanistik bakış açısı benzerlik gösterir. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinden ayrıldığı nokta, Deneyimsel Oyun Terapisi'nde terapistin daha aktif olması, çocuğun duygularını ve deneyimlerini anlamdırması için terapistin kendi ifadelerini kullanabilmesi, oyunda zaman zaman müdahaleler yapabilmesidir.


Deneyimsel Oyun Terapisinde çocuğun oyunlarındaki metaforlar ve anlamlar, çocuğun duygusal deneyimi, geçmiş travmaları ile ilişkilendirilir. Bu yön, Psikodinamik Oyun Terapisi ile Deneyimsel Oyun Terapisi'nin ortak noktalarından biri olmaktadır.


Psikodinamik Oyun Terapisi'nde terapist, çocuğun oyununa eşlik ederken, çocuğun duygusal deneyimi ve geçmiş deneyimlerinin yanında, bilinçdışı çatışmaları, aktarım - karşı aktarım dinamiklerini göz önünde bulundurur. Psikodinamik Oyun Terapisi, Deneyimsel Oyun Terapisi ile metaforları, anlamları duygusal deneyimle birlikte düşünmek ve çocuğa anlamdırma yönüyle olduğu gibi, rol oyunları sırasında terapistin çocuğun deneyimini canlandırması yönüyle de benzerlik gösterir. Psikodinamik Oyun Terapisi, bu canlandırmalar sırasında terapist - çocuk arasındaki olumlu ve olumsuz ilişkisel ögeler, psikanalitik kuramlar temel alınarak işlenir. Çocuğun, terapiste olumlu ve olumsuz duygularını yansıtması için alan açılır. Yorumlama ve analiz etme kullanılır. Bu bakımdan Çocuk Merkezli ve Deneyimsel Oyun Terapisi'ne göre daha yorumlayıcı ve yönlendirici bir yaklaşımdan söz edilir.


Psikanalitik Çocuk Terapisi, psikanalitik kurama dayanan, terapistin yetişkin psikanalitik terapistine benzer olarak daha sabit ve nötr olduğu, oyuna ve sanat, söz gibi özgür ifadeye dayalı bir terapidir. Psikanalitik Çocuk Terapisinde oyuncak çeşidi daha azdır, çocuğun yaratımı önem kazanmaktadır. Her çocuğun kendine özel oyuncaklarının olduğu, her çocuğun bu oyuncakları özgürce kullanabildiği kutuları hazır bulunur. Psikodinamik oyun terapisine benzer şekilde terapiste olumlu ve olumsuz duygular yansıtılabilir, terapist oyuna katılabilir ama daha sabittir. Sabitlik, yer-zamanın değişmemesi, terapinin gerekliliğidir. Terapistle kurulan güven ilişkisi, çocuğun hayatında önemli bir yer alacaktır. Seanslar haftada iki veya daha fazla yapılabilir. Çocuk ve terapist, çocuğun kendi iç dünyasını odada canlandırır, çocuk kendi dünyasını yansıtır, terapist çocuğun iç görü kazanmasına ve zor duyguları ile yapıcı baş etme biçimleri bulmasına yardımcı olur.


Deneyimsel Oyun Terapisinde terapi süreci, belli aşamalara ayrılsa da, yönlendirmesiz oyun terapilerinde belli bir süreden söz edilemez. Bu terapilerde en uzun sürebileecek olan psikodinamik / psikanalitik çalışma olsa da, süreç tüm bu ekollerde çocuğa ve aileye bağlı olarak ucu açık şekilde ilerler.


Bu ekollerin yanında, Psikodinamik bir yapıda olan Zihinselleştirme Temelli Oyun Terapisi, yönlendirmesiz teknikleri ağırlıkta kullanır ve spektrumun yönlendirmesiz tarafına yakındır. Bu terapi biçimi kısa sürelidir. Bu terapide, çocuğun kendinin ve ötekinin duygu, düşünce ve niyetlerini daha iyi anlaması, duygu regülasyonunu geliştirmesi hedeflenir. Yapılandırılmış teknikler de bu hedefe dayalı olarak entegre edilebilir.


Tüm bu ekollere tam anlamıyla hakim olmak, her biri uzun yıllar süren eğitim ve süpervizyonlar gerektirir. Theraplay, Psikodinamik ve Zihinselleştirme yönelimleri alanlarında uzmanlaşan ve spektrumun yönlendirmesiz taraflarında olan bir terapist olarak, burada temel bilgiler aktarmayı, ailelere ve terapist adaylarına bu ekoller ile karşılaşmalarında fikir vermeyi ve ilk izlenimlerini edinmelerini amaçladım. Farklı yönelimlerde çalışan uzmanlardan, çalıştıkları yönelimler hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.


Hande Burcu Şimşek

Uzman Klinik Psikolog






Comentários


bottom of page